Gökyüzü mavinin en derin tonlarıyla kaplı, rüzgar bayrağın hışırtısını taşıyor. Her bir yaprak, her bir çimen tarihin yankılarına kulak kesilmiş gibi sessizce eğiliyor. Bugün, 30 Ağustos Zafer Bayramı'nı kutlamanın gururunu ve hüznünü aynı anda yüreğimde taşıyorum.
1922 yılının bu gününde, vatan topraklarının sonsuza kadar özgür kalmasının, milletimizin bağımsızlık ateşinin hiç sönmemesinin temelleri atıldı. Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk ve kahraman ordumuz, tüm imkânsızlıklara ve zorluklara rağmen, vatan sevgisiyle yanıp tutuştular. Topraklarımızı işgal edenlere karşı direnişin sembolü oldular. Tarihin akışını değiştiren bu zafer, yüreğimde bir sevinç ve hüzün dalgası yaratıyor.
Kahramanlarımız, vatanlarına sahip çıkmanın ve özgürlüklerini savunmanın ne demek olduğunu bize öğrettiler. Canları pahasına verdikleri mücadele ile gösterdiler ki, vatan sadece toprak değil, aynı zamanda inançlar, değerler ve birlik ruhudur. Onların azmi ve cesareti, her birimizin omuzlarında bir yük gibi duruyor, bize rehberlik ediyor.
Bugün, şehitlerimizi rahmet ve minnetle anarken, gözyaşlarımızı toprağa değil, gökyüzüne gönderiyoruz. Onlar, bu toprakları özgür bırakabilmek için sonsuz fedakârlık yaptılar. Anaların, babaların yürekleri yangın yeri oldu ama vatan aşkı, onların yüreklerindeki acıyı dindirdi.
Bugün, 30 Ağustos'u kutlarken, zaferin coşkusunu ve aynı zamanda şehitlerimizin hatırasını yaşatma sorumluluğunu taşıyoruz. Onların emanetini korumak, vatan sevgisini kuşaktan kuşağa aktarmak bizim en büyük görevimizdir. Birbirimize sıkı sıkıya kenetlenerek, ülkemizi daha aydınlık yarınlara taşımanın azmiyle doluyuz.
30 Ağustos Zafer Bayramı, yüreklerimizdeki milli gururu coşkuyla kutlamamızın yanı sıra, geçmişimizin kahramanlarını anma vaktidir. Onların izinden yürümek, aynı azim ve kararlılıkla geleceği inşa etmek en büyük ödevimizdir.
Bıraktıkları mirasa layık olmak dileğiyle, şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyorum. 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlu olsun.
1922 yılının bu gününde, vatan topraklarının sonsuza kadar özgür kalmasının, milletimizin bağımsızlık ateşinin hiç sönmemesinin temelleri atıldı. Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk ve kahraman ordumuz, tüm imkânsızlıklara ve zorluklara rağmen, vatan sevgisiyle yanıp tutuştular. Topraklarımızı işgal edenlere karşı direnişin sembolü oldular. Tarihin akışını değiştiren bu zafer, yüreğimde bir sevinç ve hüzün dalgası yaratıyor.
Kahramanlarımız, vatanlarına sahip çıkmanın ve özgürlüklerini savunmanın ne demek olduğunu bize öğrettiler. Canları pahasına verdikleri mücadele ile gösterdiler ki, vatan sadece toprak değil, aynı zamanda inançlar, değerler ve birlik ruhudur. Onların azmi ve cesareti, her birimizin omuzlarında bir yük gibi duruyor, bize rehberlik ediyor.
Bugün, şehitlerimizi rahmet ve minnetle anarken, gözyaşlarımızı toprağa değil, gökyüzüne gönderiyoruz. Onlar, bu toprakları özgür bırakabilmek için sonsuz fedakârlık yaptılar. Anaların, babaların yürekleri yangın yeri oldu ama vatan aşkı, onların yüreklerindeki acıyı dindirdi.
Bugün, 30 Ağustos'u kutlarken, zaferin coşkusunu ve aynı zamanda şehitlerimizin hatırasını yaşatma sorumluluğunu taşıyoruz. Onların emanetini korumak, vatan sevgisini kuşaktan kuşağa aktarmak bizim en büyük görevimizdir. Birbirimize sıkı sıkıya kenetlenerek, ülkemizi daha aydınlık yarınlara taşımanın azmiyle doluyuz.
30 Ağustos Zafer Bayramı, yüreklerimizdeki milli gururu coşkuyla kutlamamızın yanı sıra, geçmişimizin kahramanlarını anma vaktidir. Onların izinden yürümek, aynı azim ve kararlılıkla geleceği inşa etmek en büyük ödevimizdir.
Bıraktıkları mirasa layık olmak dileğiyle, şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyorum. 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlu olsun.